serbestler içinde ara


serbest kategori

zamanla serbest

28 Mart 2007 Çarşamba

Başucumda Bir Adet Neon Bible

Evet çocuklar gibi heyecanlandım. O yüzden paylaşmadan edemedim. Meğersem hediye olarak bir "CD" almak ne kadar da şahane birşeymiş. Jelatini açmak, sonra cd kutusunu açıp hemen kitapçığı karıştırmak, şöyle bir elinde dokunarak hissetmek, cd'yi yerinden çıkarıp ışığa doğru tutup renk oyunları yapmak, en ufak yazıları dahil tekrar tekrar okumak. En son kendime ne zaman cd aldığımı oturdum düşündüm bir türlü hesaplayamadım. Çok özlemişim.

Bugün öğlen hediyemi açarken suratımda oluşan dev gülümsemeyi biraz da cd'nin Neon Bible olmasına bağlayabiliriz sanırım. Bir baktım paketin içinden neon ışıldaklı bir albüm çıkıverdi. Nasıl bir şirin mutluluktur anlatamam. Evirdim çevirdim ama açmadım. Eve gidene kadar bekledim açmak için. Böyle bir ritüele ihtiyaç vardı galiba.

Neon Bible için diyeceklerimi demeye zaten çalıştım öbür tarafta ama "görünüşe" göre de albüm hakikaten karanlıkmış. Yani kitapçık kapkaranlık, siyah arkaplanlar, şarkı sözleri yanısıra tam olarak seçilemeyen siyah beyaz fotoğraf çalışmaları vesaire. Oturdum bir kez de elimde tutarak, dokunarak sözleri takip ettim cd'yi takıp.


Hediyenin hediyesi de olur mu demeyin, Arcade Fire albümünün yanı sıra bir de promosyon cd'si gelmiş yanında. "Pop Montreal". Bildiğim kadarıyla Pop Montreal Kanada'da gerçekleşen bir müzik festivali. Bu albüm de bir nevi adı pek duyulmamış tahmin ettiğim kadarıyla festivalde sahne almış indie/folk/elektronik isimlerinin çalışmalarına yer veren 21 şarkılık bir toplama. Hiçbir ismi daha önce duymamıştım ama çok renkli duruyor ilk dinlediğimden aklımda kalan. Kuşkusuz yepyeni birkaç isimle karşınızda olacağım önümüzdeki günlerde. Hatta kulağıma takılan iki tanesini de dayanamıyorum aşağıda veriyorum, atlamayınız.

Bir cd aldım gereğinden çok çok mutlu oldum. Teşekkür ederim Hakan. Kendine iyi bak.

Hot Springs - Gotta D.J.
Patrick Watson - Luscious Life

Arcade Fire - Neon Bible incelemesi [uskidsknow]


4 Mart 2007 Pazar

Yaz Gelmeli

Küresel ısınma yandaşı bir insan olup çıktım; aslında aktivistlik adına hiçbir hücre taşımamama rağmen çevre konusunda biraz dikkatli sayılırım. Yani yere çöp atmak falan yazık, günah gelmekte. Ama yine de küresel ısınma yandaşlığımdan bu bahar sarhoşluğu sayesinde kurtulamıyorum işte.

Yaz gelsin, etek giyelim; erkekler de şort giysinler diyip duruyorum. Yaz gelsin, tatile gidelim diyip duruyorum. Yaz gelsin, şimdikinin aksine paltosuz terliyelim diyip duruyorum.

İşte bu yüzden, bu aralar başımda kavak yelleri. Eğlenceli arkadaşlar edinip, var olan eğlenceli arkadaşlarımla, hep beraber şarkı söylemek istiyorum. Sesim kötü diye insanlar bana sus demesinler, herkesin sesi kötü olsa bile birlikte müzik yapalım istiyorum. Yer de aklımda aslında ama, o kadar da paylaşamayacağım sırlarımı.

Bombobobobobobobomm, can you hear the beat of my heart?
Dinleyiniz, mutlu olunuz.

Jens Lekman - Sweet Summer's Night on Hammer Hill

Ayrıca burası yakınlarda bir tarihte bir Jens Lekman yazısı hakediyor bence, hangi tavşan üstlenecek bu extra vaganza sorumluluğu?